#Corona Virüs Pandemisi nin Dayanılmaz Ağırlığı

  • Görüntüleme: 1271
  • 04 Nisan 2020

Açık Mektup
#Corona Virüs Pandemisi ’nin Dayanılmaz Ağırlığı:
Ülkemiz şu günlerde tüm dünya ülkeleri gibi zor zamanlardan geçmektedir. Çin’in Wuhan kentinden başlayıp, tüm dünyaya yayılan ve ülkemizi de etkisi altın alan Corona virüs Pandemisi ile mücadeleye devletimiz tüm kurumları ile devam etmektedir.
İlk vakanın görüldüğü günden bu güne, alınan tedbir kararları yerinde olmakla beraber, hâlâ tabiri caizse bildiğini okuyan, olayın ciddiyetini anlamayan vatandaşlarımızın sayısı da az değildir.
Corona virüs Pandemisi ‘nde şu an görev yapması gereken her meslek grubunun risk altında olduğu yadsınamaz. Ancak sağlık kurumlarında çalışan sağlık personelinin karşı karşıya olduğu risk tüm çalışanlardan fazladır. Bugün ülkemizde açıklanan #Corona virüse yakalanan sağlık personeli sayısı 600 ü geçmiştir.
Ülkemizin içinde olduğu bu durumdan kurtulmanın yolunu yine bizler hep beraber bulmak zorundayız. Yaşlı vatandaşlarımıza risk altındasınız evden çıkmayın diyoruz ama hastalık belirtisi olmadan da taşıyıcı olarak virüsü etrafa bulaştırabilecek gençleri de düşünürsek, sosyal mesafeyi korumak ve elzem olmadıkça evden çıkmamak hastalıkla olan mücadelemizi kazanmamızda büyük rol oynayacaktır. 
Corona virüs pandemisi ile mücadelede #Covid19 testlerinin hastanelerde yapılması nedeniyle acil servislerde iş yükü artmıştır. Aile Hekimliği çalışanları da aynı iş yükü altında kalmıştır. Çünkü hastane polikliniklerinin hasta randevularını iptal etmesi, acil ameliyatlar dışında hasta kabulünün olmaması, #Covid19 olmadığı düşünülen hastalara aile hekimliğine başvurmalarının önerilmesi, hastaların acillerde Corona virüse yakalanma korkusu, biz aile hekimliği çalışanlarının iş yükünü arttırmıştır.
Aile hekimliği çalışanları bu iş yükü karşısında Aile Sağlığı Merkezlerinin (ASM)  kapısında kendi içlerinde bir triyaj ekibi oluşturarak, gelen hastaların şikâyetlerine göre muayene olup olmamalarına karar vermek zorunda kalarak artan iş yükünü göğüslemeye çalışmaktadırlar.
ASM lere gelen hastaların #Covid19 bulgu gösterenlerine cerrahi maske takarak, ASM dışında tutup, uzun süre sonunda ulaşılabilirse 112 Acil Yardım Ambulansı ile ulaşılamazsa hastanın kendi imkânları ile test yaptırabileceği acillere sevk edilmesi sağlanmaktadır.
#Coronavirus ile olan mücadele buraya kadar yazdıklarımız genel, herkesin az ya da çok bildiği konular olup, sizlere mücadelenin görünmeyen yüzü hakkında birkaç şey yazmak isterim.
Bugün aile hekimliği çalışanlarının #CoronaPandemisi karşısında Winchester lı Amerikalılara ok ve yayla karşı koymaya çalışan yerlilerden farkı yoktur.
Pandemi sürecinde aile hekimliği çalışanları en aktif rol alacaktır çünkü vitrinde onlar vardır. Alacakları bu rolü üslenirken de sağlıkla ilgili alınacak kararlarda söz sahibi olmaları gerekir.
Bugün ASM lerde;
Hastanelerde verilen sağlık hizmetlerini azalmasıyla artan hasta başvurusuna karşı triyajla karşı koymaya çalışmaktadır.
Yine tüm sağlık kurumlarında azalan aşı, bebek izlemi, gebe izlemi ve erişkin aşılaması gibi koruyucu sağlık hizmetlerinin artarak devam etmektedir.
ASM e gelen vatandaşlarımıza broşür, afiş ve daha sıklıkla sözel olarak yoğun bir şekilde Pandemi bilgilendirmesi yapılmaktadır.
Aile hekimliği birimlerimizi arayan tüm hastalarımıza danışmanlık hizmeti verilmektedir.
CoVid19 testi pozitif olup, evde takip edilmek üzere gönderilen hastaların onam formlarının alınarak, adres ve iletişim bilgilerinin aile hekimlerine bildirilmesi halinde kendilerinin ve temas ettiği yakınlarının takiplerinin telefonla yapılmaktadır.
Yurtdışından gelen hastalarımıza ait izlemler 14 gün boyunca telefonla yapılmaktadır.
65 yaş üzeri vatandaşlarımızın takibi ve sağlıkla ilgili danışmanlık hizmetlerinin gerek Asm lerde gerekse telefonla verilmektedir.
Bu nedenle İl Pandemi Kurulu’nda Adana Aile Hekimleri Derneğinden bir aile hekimin olması gerekir. 
Yaşadığımız Corona virüs pandemisi ‘nin yayılmasının engellenmesine, sağlık çalışanlarının idarecilerinin onları yalnız bırakmadığına inanmalarına ve motivasyonlarının artmasına, vatandaşımızın daha kaliteli sağlık hizmeti almasına ve ileride daha yoğun yaşayacağımız iş yükümüzün azaltılmasına katkı sağlayacağına inandığımız önerilerimiz şunlardır:

İlaç raporu olup da 6 aydır ilaç almamış vatandaşlarımıza uzun süre ilaç almadıkları için sistem tarafından ilaç verilmemekte, bu ilaçları yazdırmak içim ASM lere gelmekteler. Bu mağduriyetin giderilmesi ve insanların sadece bu nedenle ASM lere gelmelerini önüne geçilmesi gerekir.
65 yaş üzeri vatandaşlarımızdan yasağa uymayarak ASM lere gelip ilaç yazdırmak istemeleri durumunda muayene edilip ilaçlarının yazılmasının aile hekimleri açısından hukuki sorun yaratıp yaratmayacağı netleştirilmesi gereken bir konudur.
65 yaş üzeri hastaları raporsuz ama sürekli kullandıkları ilaçlarının, hasta ASM ye gelmeden hasta yakınlarının başvurması durumunda, Z03.8 ve Z03.9 ICD hastalık kodu ilave edilerek manuel ya da e-reçete olarak yazılıp yazılamayacağının, T.C. Sağlık Bakanlığı ve SGK tarafından aile hekimlerine resmi olarak bildirilmesi gerekmektedir. Pandemi sona erdikten sonra SGK, ‘’hastayı görmeden ilaç yazmışsınız’’ diyerek hekimler hakkında soruşturma açıp açmayacağının Bakanlığımızın arkamızda durup durmayacağının netleşmesi gerekir.
Aile hekimliği birimlerine sağlık çalışanlarının kendi kullanımı için bulaşı engelleyecek özellikte maske, yüz koruyucu siperlik, eldiven, yağmurluk tarzı geçirgenliği olmayan tulum, galoş ve bonenin temin edilmesi ve düzenli olarak dağıtılması gerekmektedir.
Aile hekimliği çalışanlarından özellikli grupta ve kanser, gebelik, organ nakli, 6 aya kadar emziren anneler, immün sistem hastalığı gibi durumları olan personele idari izinleri vekâlet zorunluluğu olmadan verilmelidir.
ASM lerde SGK lı olarak çalışan personellerle ilgili olarak;
Ebe, hemşire, tıbbi sekreter, ATT ve temizlik personeli gibi SGK lı olarak çalışan yardımcı sağlık personellerinin sağlık çalışanı olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği açıklığa kavuşturulmalıdır.
Bu personeller sağlık çalışanı olarak değerlendirilecekse, özellikli/öncelikli sağlık durumu olanlar Z03.8 ve Z03.9 ICD hastalık koduyla verilen raporlarda 14 gün idari izinli mi sayılacaktır?
SGK lı olarak değerlendirilecekse, özellikli/öncelikli sağlık durumu olanlar 14 günlük rapor mu alacaklar, yoksa idari izin mi kullanacaklar?
SGK lı kabul edilip rapor alırlarsa ücretleri ve SGK primleri SGK tarafından mı ödenecek?
A,B,C ve D sınıfı olarak hizmet veren ASM lerde T.C. Sağlık Bakanlığı’nın ilgili Yönetmelik’ i gereği, çalışan bu SGK lı personeller, 20 gün ve yıllık izin hakları olsa dahi 14 günden fazla izin kullanamıyorlar. Eğer Pandemi dolayısıyla 14 gün idari izin ya da rapor kullanırlarsa geri kalan yıllık izinlerini kullanmak istediklerinde ASM ler sınıf düşüp düşmeyeceği, aile hekimliği birimlerinin cari gider yardımının kesilip kesilmeyeceği konuları bir muamma olup, zaman geçmeden T. C. Sağlık Bakanlığının ilgili kurumları ve SGK bu sorulara açıklık getirmelidir.
ASM lerde alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin temin edilmesi aile hekimlerinin mi, İl Sağlık Müdürlüğü’nün görevi midir? Eğer İSM’ nün görevi ise ASM bazında Pandemi süresince alınması gereken önlemler ve malzemeler konusunda İSG eğitimleri verilmelidir.
ASM lerde bugüne kadar aile hekimleri tarafından temin edilen temizlik malzemeleri, el dezenfektanı ve kişisel koruyucu donanımların kullanımı Pandemi nedeniyle ASM ye başvuran hastaların da kullanması sebebiyle artmıştır. Bu nedenle muayeneye gelen vatandaşın kullanımı için de ASM lere birim sayılarına göre el dezenfektanı ve maske desteğini verilmelidir.
CoVid19 testi pozitif olup, genel durumları iyi olan ve aile hekimlerince evde takip edilmek üzere evlerine gönderilecek olan hastaların;
Onam formlarının taburca eden sağlık kurumlarınca alınıp, güncel adres ve iletişim bilgilerinin aile hekimlerine bildirilmelidir.
Hastalar evlerine kadar kolluk kuvvetleri ile nakledilmeli, evde kalmasının takibinin yine kolluk kuvvetleri ile yapılmalıdır.
CoVid19 testi pozitif olan hastalara verilecek olan Z03.8 ve Z03.9 tanısı ile 14 gün istirahat raporunun testi yapan kurum tarafından taburcu edilirken düzenlenerek evlerine gönderilmesi, bu hastaların istirahat raporu için tekrar ASM lere gönderilmesinin önüne geçilmesi gerekir.
Güncel iletişim bilgileri alınarak evlerine gönderilen bu vatandaşlarımızın Covid19 test sonuçlarını öğrenmek için ASM lere gönderilmesinin önüne geçilmelidir. Kişinin test yapıldığı bilgisi ve sonuçlandığında da pozitif ya da negatif olduğu bilgisi aile hekiminin kullandığı AHBS programında otomatik olarak görüntülenmelidir. Sonucun pozitif olması durumunda 14 günlük izlem bilgisi de aynı yurt dışından gelen hastalarda olduğu gibi AHBS ne yansıtılmalı, böylece test sonucunun ve yapılması gerekenlerin hasta ASM ye gelmeden aile hekimi tarafından hastaya bildirilmesi sağlanmalıdır.
A ve B sınıfı ASM lerde Pandemi süresince esnek mesai uygulamasının kaldırılması ve tüm ASM lerde çalışan personele dönüşümlü çalışma imkânı sağlanmalıdır.
Covid19 testi pozitif bulunan veya Covid19 hastası ile temaslı olan sağlık personellerinin 14 gün karantinaya alınması, vekâlet vermeden izne ayrılamayan aile hekimliği personelinden, bu süre zarfında vekâlet istenmemesi, maaşlarının ve cari gider ödemelerinin tam olarak yatırılması gerekir.
Pandemi süresince hastanelerde çalışan personellere tavan ücret ödenmesi uygulaması gibi aile hekimliği çalışanlarının da maaşlarına aynı süre boyunca seyyanen ek ödeme yapılmalıdır.
Evlilik ve askerlik raporu dışında tüm tek hekim raporların verilmesi (ehliyet, yivsiz tüfek, akli meleke, spor yapabilir ve işe giriş gibi ) Pandemi sonuna kadar ertelenmelidir. Böylece ASM lere başvuracak kişi sayısı ve hastalığın yayılma hızı da azaltılmış olacaktır.
Ehliyet raporlarında sağlık kurullarının geçici olarak kaldırılması, bu kurullara sevk edilecek hastalarla aile hekimlerini karşı karşıya bırakılacak ve bu da sağlıkta şiddete davetiye çıkaracaktır. Ehliyet raporlarının da geçici olarak durdurulması ya da sağlık kurullarının görev yapmasının sağlanması gerekir. 
Vefa Kurulu tarafından alınan kararlarda, evden çıkamayan vatandaşlarımıza aile hekimlerince eve hizmet götürülmesi, yapılması bugünkü şartlarda mümkün değildir. 65 yaş üzeri hastalarımızın çoğunun komorbit hastalıkları olması, onları ziyarete gidecek ekibin enfeksiyon bulaştırmamasını, bu da ekibin kişisel koruyucu ekipmanının tam olmasını gerektirir. Aile hekimleri her ziyaret için bir takım kişisel koruyucu donanıma sahip değildir. Pandemi ilan edildiğinden bu güne kadar Aile Hekimliği Birimi başına 3 kutu cerrahi maske, 15 tane PPF1 maske, 2 bone ve 2 tane tek kullanımlık önlük verilmiştir.  Verilen bu malzemelerle yaşadığımız ülkemizi ve dünyayı tehdit eden Corona virüs Pandemisinde 150-200 civarında 65 yaş üzeri hastası olan aile hekimliği biriminin hastalarına evde hizmet vermesi düşünülemez. Bu hizmetin, kişisel koruyucu donamım eksiği olmayan (Sayın Bakanımız, hastanelerin hiçbir eksiği olmadığını defalarca basın açıklamalarında belirtmiştir) aracı ve yeterli personeli olan ve zaten iş yükü azalan hastanelerin evde bakım birimleri tarafından yapılması uygundur. Evde bakım servislerinin güçlendirilmesi evden çıkamayan hastaların enjeksiyon, pansuman, sonda takma, damar yolu açma gibi işlemlerin daha seri yapılmasına olanak sağlayacaktır. Ayrıca aile hekimlerinin 65 yaş üzeri hasta sayısı düşünüldüğünde, bu kadar hastaya hizmet vermek için neredeyse ASM lere hiç uğramamaları ve yine aile hekimlerinin evde sağlık hizmeti için ASM lerden ayrıldıklarında ASM lerdeki hizmeti sürdürmek için yerine görevlendirme yapılması gerekir. Tüm aile hekimleri aynı durumda olacağından İlçe Sağlık Müdürlükleri tarafında desteklenmesi gereken ASM lere, vekâlet edecek hekim bulunamayacaktır.
Bu nedenlerle evde bakım hizmetlerinin tanımının yeniden yapılarak, evde bakım hizmeti veren kurumlar güçlendirilmeli, hizmet verilecek hastalara sadece Pandemi zamanlarında değil, diğer zamanlarda da bu sosyal devlet anlayışını en güzel yansıtan hizmetin düzenli olarak verilmesi sağlanmalıdır.
Pandemi koşulları süresince vatandaşlara şu an camilerimizden yapılan anonslara ilave olarak sadece gerçek acil durumlarda sağlık kuruluşlarına başvurmaları mesajı atılmalıdır. Pandeminin her geçen gün daha da yayıldığı düşünülürse ileride sağlık kurumlarımıza daha çok iş düşeceğinden kurumların iş yükünün şimdiden azaltılması yönüne gidilmelidir.
Pek çok ASM deki aile hekimlerimiz vatandaşın tepki gösterme ihtimali karşısında, triyaj uygulamaktan çekiniyorlar. İdare tarafından ASM lere hasta kabulünde triyaj uygulaması yapılması yönünde bir yazı yazılmalıdır.
Eşi sağlık çalışanı olan personelinden birine izin verilmesi uygulaması tüm kurumlarda yapılırken aile hekimliğinde çalışan personele de yine vekâlet şartı aranmaksızın uygulanmalıdır.
Yakını olmayan 65 yaş üzeri hastalarım izlemi için aile hekimlerine bilgi verilirken hastaların güncel iletişim bilgilerinin de verilmesi önemlidir.
Ağır iş yükü ve stresli çalışma ortamındaki aile hekimliği başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına karşı oluşacak şiddeti önlemek amacıyla Sağlıkta Şiddet Yasası bir an çıkarılmalıdır.

Saygılarımla.


  Dr. M. Tamer KARAARSLAN
     ADANAHED YK ÜYESİ

PAYLAŞ: