30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN

30 AĞUSTOS ANISINA

KUTUP YILDIZI......
Tüm pusulalar bozulsa , tüm haritalar yırtılsa nereye bakacağınızı bilirseniz kaybolmazsınız. Kutup yıldızı var mesela .Hep orada durur. Siz yok da saysanız , varlığını inkar da etseniz inatla en vefasızlara bile yol gösterir. Milletlerin de kutup yıldızları vardır. İnkar edenler , yok sayanlar , unutturmaya çalışanlar bile ortalık kartıştığında , düzen alt – üst olduğunda çoğuna kendilerinin sebep olduğu problemleri çözmek için O’nun ışığının peşine düşerler. Türk Miletinin Kutup Yıldızı Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzdür. Büyük Mareşalimiz Nutuk’da ve günlük hayatında bir tanımı çok tekrarlar ;” tarihin penceresinden ibret ile seyretmek...” . O halde gelin tarihin penceresinden ibret ile seyredelim;
      Takvimler 1920’yi gösterirken dünya üzerinde bağımsız olan tek müslüman millet Sakarya ve Aras nehirleri arasına sıkışmış epi topu 7 – 8 milyon kişiden oluşuyordu. Ve bu millet son 220 yıldır öle öle geri çekiliyordu. İşte Mustafa Kemal o savaşmaktan bıkmış , yüzyıllardır geri çekilen yorgun, kaderine razı olmuş milleti “Artık Yeter ! “ demeye , mücadele etmeye ikna etti. Bu haykırış tüm tahminlerin ve beklentilerin dışında bir sonuç doğurdu. O kadar ki ; Sakarya Meydan Savaşı öncesi “ Heyecan ve azminizi anlıyorum Genaral . Ama hayal görüyorsunuz. Kağnı kamyonu yenemez” diyen Fransız Elçi savaş sonrası yazdığı mektupta “ Özür dilerim ekselans . Tarih şaşkına düştü ve azminizle kağnı kamyonu yendi.” demek zorunda kaldı.
          Şimdlerde zaferleri karşılaştırmak isteyenler , Malazgirt Savaşı ile Başkomutanlık Zaferini yarıştırmak isteyenler var. Oysa Malazgirt 'deki 20 bin Selçuklu Atlısına katılan 10 bin Peçenek Süvarisi ile çıktığımız akına Mohaç Ovasında kadar 100 binlerce kişilik Rumeli Akıncısı ve Kırım Tatarı ile devam ettik . O yüzbinlerce kişilik akıncıdan kırıla kırıla geriye kalan son bir kaç bin süvarinin son zaferi de akına ilk çıkan dedelerinin zaferi ile aynı gün oldu . Günleri yarıştırmak saçmalığı sadece "cennette o kızıl hatırayı düşleyen " akıncılarımızı üzmek olur.Sultan Alpaslan’ın hafif zırlı suvarileri ile Kadıfekale önlerindeki “Mustafa Kemal'in Askerlerini” kim birbirinden ayırabilir ki ?
          Gerçi Türk Milleti günlük heveslerin peşinde koşanlara pek aldırmadan kahramanlarına sahip çıkmayı bilir. Bunun bir çok örneğini günlük hayattta görüyoruz. Örneğin bir iki tarih meraklısı dışında kimse Buyruk Çor ismini duymamıştır. Tarihte önemli bir iş yapmıştır oysa bu Buyruk Çor. Peki bizim millet niye evlatlarına bu zatın ismini vermiyor ? Çokça tekrar ettiğimiz gibi tarih bilmediğinden mi ? Oysa aynı tarih meraklısı olmayan millet neden çocuklarına bu Buyruk Çor denen alçağın zehirleyip öldürdüğü BİLGE KAĞAN’ın ismini yaklaşık 14 asırdır veriyor ? Çünkü milletlerin derin hafızasında kurtarıcıları binlerce yıl geçse de hep yaşar. 
          Uzun lafın kısası demem o ki kardeşim ; nasıl bugün binlerce Türk çocuğunun adı Bilge ise bundan bin yıl sonra da Türk çocuklarının aldı ATATÜRK olacak . Ve nasıl bugün kimse Buyruk Çor’un adını bile bilmiyorsa , yarın da bugünün püsküllü Kadirlerini kimse anmayacak . Atatürk Türk Milletinin vicdanında çoktan hak ettiği yeri almıştır . Bunu görmeyen kör , kabul etmeyen ise vicdansızdır .Onlar ister 30 Ağustos ‘da Atatürk’ü ansınlar , ister anmasınlar . Tarih kararını vermiştir .
         Ve büyük Mareşalimiz , milletimizin büyük evladı Atatürk’ümüz şunu göstermiştir ki ;
Tarih bazen önüne gölgeler gelse de Türk'ün isminin bu coğrafyayı aydınlattığını defaatle şahitlik etmiştir.Türk'ün adını bu coğrafyadan silmek isteyenler dün aynı aptallığı yapmak isteyenlerle aynı kaderi yaşayacaktır .
                               Zafer Bayramımız kutlu olsun TÜRKİYE !
(Bu yazı Dr. Nihat Korkut BAYSAL tarafından yazılmıştır. )

---