DOĞU AKDENİZ AİLE HEKİMLİĞİ KONGRESİ

  • Görüntüleme: 2287
  • 29 Mart 2016

http://www.daahs.org/

Değerli Meslektaşlarım,

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından şiddet; yaralanma, ölüm, psikolojik zarar veya kayıp ile sonuçlanan veya bunlarla sonuçlanması muhtemel olan, kişinin kendisine, başka bir kişiye, bir gruba veya topluluğa karşı fiziksel şiddet ve gücün tehdit veya fiili olarak kısıtlı kullanımı şeklinde tanımlanmış ve toplumsal şiddet, major bir halk sağlığı olarak vurgulanmıştır . Şiddet veya istismar; psikolojik, fiziksel veya cinsel olabilir. Şiddetin; kendine yönelik (özkıyım), kişilerarası (çocuk, ergen/flört, akran, eş, yaşlı, evcil hayvan) ve kolektif (sosyal,politik ve ekonomik) olmak üzere üç temel alt tipi vardır. 2000 yılında dünyada 1.6 milyon kişi, bu üç tip şiddet sonucunda yaşamını kaybetmiştir. Şiddetin toplumda, toplum tarafından nasıl sunulduğu ve nasıl kabul gördüğü önemlidir. Zira kabul gören şiddet meşrulaşır hatta bir yaşam biçimi ve sorun çözme aracı olarak benimsenir ve onaylanır. Gelişimini tamamlayamamış toplumlarda; yabancılaşma veya değersizleşme duygularıyla beslenen toplu öfke, toplumun alt kesimlerinde ani şiddete dönüşebilir.

 

Kolektif şiddet örnekleri; çete şiddeti, nefret suçları, mobbing  davranışları, insan kaçakçılığı, cinsel sömürü ve esaret, cinsiyet, ırk, cinsel yönelim, sosyal sınıf, ulus veya din kaynaklı zulüm ve terörizm, soykırım, savaş-ile-ilişkili tecavüzler, kan davaları, namus/töre cinayetleri, trafik kazalarıdır. Bu şiddet biçimleri kalıcı bir şiddet kültürünün oluşmasına, şiddetin yapısallaşmasına neden olmaktadır.

 

2016 yılı için 15.Uluslararası Doğu Akdeniz Aile Hekimliği Kongre’mize ana tema’sı,şiddetin önlenmesi ve şiddet toplumundan sevgi toplumuna geçişte bir toplum tasarımcısı olarak aile hekiminin rollerinin irdelenmesi olarak belirlenmiştir. Çünkü aile hekimlerinin, gerek kişiler arası gerekse toplumsal şiddetin önlenmesinde, erken dönemde saptanmasında ve müdahale edilmesinde çok önemli bir rolü vardır. Aile hekimleri, bireylere, ailelerini ve içinde yaşadıkları topluma yönelimlerini, sürekli, kapsamlı ve bütüncül yaklaşım sunarlar. Bu nedenle, şiddet döngüsüne erken dönemde müdahale etme fırsatları vardır. Şiddetin tespitinde hasta ve hekime bağlı engeller olmakla birlikte aile hekimleri şiddeti tıbbi, psikolojik, sosyal ve adli boyutları ile ele alıp şiddetin içinde vuku bulduğu ekolojik bağlamı, risk ve koruyucu faktörleri değerlendirebilirler. Birlikte çalıştıkları birinci basamak ekibin farkındalığını arttırabilirler. Şiddet mağdurlarını destekleyip güçlendirebilirler. Akademik birimler, sivil toplum örgütleri ve uluslar arası organizasyonlarla işbirliği yapabilirler.

 

Sizleri, 26-29 Mayıs 2016 tarihlerinde “şiddet toplumundan sevgi toplumuna” geçişte aile hekimlerinin toplum sorumluluğu ve toplum tasarımcısı rolünü güçlendirmeye davet ediyor, 15.Uluslararası Doğu Akdeniz Aile Hekimliği Kongresi’nde Adana’da buluşmak dileğiyle sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

 

Prof.Dr. Esra SAATÇI

Kongre Başkanı                                                         http://www.daahs.org/

PAYLAŞ: